Globalleşen dünya ülkemizdeki etkilerini her alanda gösterirken ithalattaki pazar payının genişlemesiyle de tropik lezzetler mutfağımıza sızmaya başladı. Önceleri büyük marketlerde yüksek ücretler karşılığında alınan birçok egzotik lezzet yerli malı haline dönüşerek semt pazarlarındaki yerini aldı. Tarlalarımızda keşfedilmeyi bekleyen rambutan ağaçları ise tüketiciden habersiz meyvelerini vermekte…
Anavatanının ülkemizden hayli uzak Malaya yarım adası olduğu tahmin edilen rambutan tüm uzak doğuda sevilerek tüketilen, suyu içilen, son derece ucuz bir meyvedir. Dokuz metre civarındaki boyundan salkım saçak salınan meyveleri ilk bakışta göze hoş gelmese de uzak doğu insanı için kahvaltıda bile yenilebilecek bir lezzettir.
Dış kabuğu kırmızı ve sarı arasında daha çok bakıra çalan bir tonda, sivri uçlu ancak dokunulduğunda yumuşaklık hissi veren dikenlere kabukluk etmektedir. Dış kabuğunu soyduğunuzda altında gizlenen bembeyaz doku sizi şaşırtacak bir masumiyete sahiptir. Özünün sert olması yemeyi biraz zorlaştıracaksa da esas lezzeti cinslerine göre tatlı, ekşimsi veya ekşi olarak değişim gösterir. Beyaz meyveyi yerken dikkat edilmezse meyvenin içerisinde gizlenmiş çekirdeğiyle dişlerinizi zorlayabilirsiniz. Sertliğinden dolayı meyveyi ısıramayanlar emerek de tüketebilirler.
Rambutan meyveler arasında en ilginç görüntüsü olanlardan biri olmakla birlikte salkım saçak görüntüsü ve içeriğindeki sürpriz meyvesiyle dekoratif olarak ta meyve sepetlerinde yer almaktadır. Yerel dilde rambut “saç” demektir, rambutan ise “saçlı”. Kızıl saçlı meyvenin yetiştirilmesi için tropik bir iklim gerekse de ülkemizde Antalya ilinin Gazipaşa ilçesinde yetiştiği gözlemlenmiştir. İyi işlendiği takdirde her türlü toprakta rahatça yetiştirilebileceği ve yılda iki kez ürün alınabileceği söylenmektedir. Malezya ve Sunta Adaları’nda “Meyvelerin Kralı” denilen rambutan ülkemizde de fiyat olarak krallara layık etiketlere sahiptir! Henüz semt pazarlarında görülmeyen rambutan lüks manavlarda oldukça yüksek fiyatlara alıcı bulmakta.
İçeriğinde bulunan demir minerali sayesinde vücuttaki hemoglobin oluşumuna yardımcı olmakla birlikte kırmızı kan hücrelerinin hücreler arası oksijen taşımasında etkili olmaktadır. Bol miktarda potasyum, protein, karbonhidrat, niacin, demir, kalsiyum, fosfor, C vitamini, magnezyum içerir. Taşıdığı yüksek miktarda ki kalsiyum nedeniyle kemik ve diş yapısını güçlendirir. Göz bozukluklarına iyi gelir. Tüketilirken çekirdeğinin yenmemesi gerekmektedir. Meyvesini çiğ olarak yemekle birlikte meyve salatalarına, kokteyl, kek ve pastalara katabilirsiniz.
Lüks manavlarda telaffuzunun zor olduğu tropik meyvelerin yer almasıyla beraber Türk yemek kültürü egzotik lezzetlerle tanıştı. Uzakdoğu da çok cüzi fiyatlara satılan meyvelerin ülkemizde ziynet eşyası kadar değer kazanması yurdum insanının yeni lezzetlere uzaktan bakmasına sebep olsa da hızla değişen gıda ihtiyaçları doğrultusunda üretici firmalar devreye girecektir. Sağlığa faydası çok olan tropik meyvelerin meşrubatı ve konservesi de market raflarında ki yerini alacaktır. İlk bakışta kirpi ya da denizkestanesini çağrıştıran meyvelerin kralı, rambutan ise uzak doğuda olduğu gibi meyve sepetlerinde dekorasyon malzemesi olarak yer almaya başlayarak yurdum insanıyla kaynaşacaktır. Belki de günün birinde kral sofralarının en kıymetli lezzeti olan ananas gibi pazar tezgâhlarında kendine bir yer bulacak, sıradanlaşacaktır…