‘Karanlığı bekliyorum,
Ağladığımı görmesinler…’
Yine gözümde yaş
Yüreğim titriyor.
Hayallerimi susturdular,
Ümidim ağlıyor, annem…
Viran ruhlara kanatlandığında
Etrafımızı sardı sirk cambazları…
Altın saçların renk verdi bulutlara
Yarınlarımız, sensiz, ceryanda kaldı…
Kaçıp geliversem yanına
Soluyuversem cennet kokunu
Çocukluğumu
Geri verir misin bana?
Yalnızlık korkuttu!
Bak hala büyümemişim
Korkularımı al
Uzaklara at, annem…
Kaçmak, sığınmak
İsterim yaşamdan.
Beni saklasan
Kimseye bırakmasan, annem…
Hissediyorum,
İçimde bir yerdesin.
Mahsunluğumu, kırgınlığımı
Hisseder misin?
Annem, beni unutma oralarda
Ara sıra düşlerim ol, sarıl bana…
Bu şiirin hikayesi:
Annem göğüs kanseri teşhisi ile ameliyata alındığında; yıllarca bizi toparlayan, düştüğümüzde elimizden tutan, hiç hastalanmayan, demir kadar güçlü olan altın saçlı kadının öldüğüne inanmış ve bu şiiri karalamıştım. Annem iyileştikten ancak yıllar sonra bu dizeleri okuyabildi.