Kategori: Şiirler

Bilinmeyen

Bir güvercin uçurdum Sabah güneşinde Kılıç yarası açmış Nil yeşili gözlerine. Bir bilseydin… Tomurcuklar düşer miydi Dallarına? Bir renk verir miydin Gökkuşağından Umutlarıma? Bir bilseydim…

Kırık Sevda

Karanlık hayallerimi kuşanıp Gözlerimin içine bakma. Bakışın umutlandırır… Hasretlerimi toplayıp Sıcaklığınla sarma. Dokunuşun yakar… İster vazgeç Yalansı gülüşlerinden İster görme beni! Ölümüne sevsemde gün gelir Bu yürek siler kırgın geçmişimi…

Küf Kokusu Sinmiş Zamana

Yüreğime hasret zincirleri dizilmiş Mesafeler köle olmuş kınalı avuçlarımda Boğazımda sırça köşklü düğümler Köksüz bir ağacım kararmış yıllarda. Neden aramızdasın Akdeniz? Ağaç kavuklarına savrulmuş Kimsesiz yapraklar gibi Titriyor bedenim ay ışığında. Gözlerimin rengini bıraktım Bulutların arasına Yokluğum ürkütmesin Sessiz yağmurlarımı al kollarına. Sonsuz değil bilirsin, mevsimlik veda Yıllar ellerimizin paslı …

Sensizliğin Güncesi

Her gün bir kez daha ölüyorum Sessiz yenilgilerim yetmiyor. Umudum kırıldıkça yaşıyorum… Kazıyamadım ki, ellerimden adını Uzandıkça sana dokunuyor boşlukta. Gelen yeni gün, daha çok seviyor anılarını. Unutmalıyım bir an Silmeliyim gölgemden tüm izlerini. Yakmalıyım küllerini zaman zaman… Sana her yaklaştığımda Bir kez daha geçmelisin beni Her gün bir adım …

Yabancı

Yüreğinin zincirlerini Çözebilir miyim? Zaman ellerinde büyüdükçe Hudutları geçebilir miyim? Çarmıha gerersin imgeleri Pas tutar sevinçler… Fısıldaşır düşüncemde Sana özel ihtilaller… Senden önce öldüm. Sakladığın kara bir inci Gömdün pamuk ellerinde Diri diri gölgemi… Gözlerimizde iki çiy damlası Aynı buluttan düşen… Soğuyup giden bedenlerimiz Yabancı…

Bir Şişe Rakı Sonrası İtirafları

Büyüdüğüm mayınlı tarlalarda Gökyüzü siyah beyazdı. Aydınlığa bakamayışım Kaçtığım yetim köylerde başladı. Yarım kaldı annemin ninnisi Günahsız geceyi bölerken kurşun sesi… Tahta beşiği sarar heyecanlar Dökülüp kırıldılar birer birer… Geldiğim unutulmuş meskenlerde Perdeler açılmazdı. Gece nöbetlerim Kepenk arkasında kaldı. Sen hiç alınma üzerine kadınım, Öfkem, çocukluğumda kaybettiğim uçurtmaya, Nefretim çatımıza …

Baba

Yine kırgınım sana Yine dargınım. Yine hüsranlardayım, baba! Nerede güçlü kolların, sar beni Al kanatlarının altına… Hiç bakma bana öyle Suçlu ben değilim! Yoktu sıcak kucağın Yoktu, tatlı sözlerin, masalların Yoktu iri ellerin saçlarımda. Hiç okşamamıştın, hiç sevmemiştin ki… Sen bir özlemdin baba. Yine acılarda, gözü yaşlıyım. Yine parça parçayım, …

Annem Melek Olmuş

‘Karanlığı bekliyorum, Ağladığımı görmesinler…’ Yine gözümde yaş Yüreğim titriyor. Hayallerimi susturdular, Ümidim ağlıyor, annem… Viran ruhlara kanatlandığında Etrafımızı sardı sirk cambazları… Altın saçların renk verdi bulutlara Yarınlarımız, sensiz, ceryanda kaldı… Kaçıp geliversem yanına Soluyuversem cennet kokunu Çocukluğumu Geri verir misin bana? Yalnızlık korkuttu! Bak hala büyümemişim Korkularımı al Uzaklara at, …

Akdeniz Fahişesi

‘Akan, durmayan  tüm sevdalara…’ Görmediğim resimlerdeki düş Sendin. Açık denizlerde ceketimin Cebinde büyüttüğüm toprak kadın… Mehtab aydınlatırken gizemli rüyalarımı Kanımda uçurtmalar uçardı, Sana hasret!