TECRÜBE SİVİL HAVACILIĞIN OMURGASIDIR

 Havacılık sektörü sürekli bilgilerini yenileyen ve gelişen bir teknolojiye sahip olmakla birlikte son yıllarda ülkemizde en hızlı büyüyen iş alanlarından biri olarak dikkat çekmektedir. Yenilik ve hızlı değişime paralel ilerleyen bu meslek grubuna gençlerin katılımı dinamik bir görüntü sergiliyor. Ancak  “Risk taşıyan” bu meslek grubunun yaş ortalamasının süratle aşağı çekilmesinin ne kadar doğru olduğunun irdelenmesi gerekmektedir.

Wright Kardeşlerden günümüze havacılık sektörünün geçirdiği devinim sivil havacılığa duyulan güvenin artmasının da temel kaynağı oldu. Üstün teknolojik özelliklerle donatılmış uçaklarla seyahat etmek herkesin dileği iken değişim ve rekabet politikasına sonucu olarak bilet fiyatlarının düşmesi her kesimden insanın uçağa ayak basmasına neden oldu.

Uçak mühendislerinin yeni projeleri, teknisyenlerin maharetli elleriyle buluşunca uçak yolcusunun havayolundan beklentisinin yarısı karşılandı. Beklentinin diğer kısmı incelendiğinde her yolcu tecrübeli kokpit ekiplerinin kullandığı yeni ve bakımlı uçaklarda, güler yüzlü ve bilgili kabin ekipleri ile uçmak istemektedir. Gerek Hava Harp Okulu gerek Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu mezunu olsunlar, Türk pilotlarının eğitimleri simülatör ve hat uçuşlarıyla birleştiğinde, mesleki tecrübeleri tartışılmazdır. Günümüzde sivil havacılığın en önemli eğitim sorunsalı ise kabin ekiplerine aittir. Hala Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu’nda ki “Kabin Memurluğu” bölümünün öğrenime açılamaması mesleğin gelişmesine, prestijinin artmasına ve sivil havacılığın geleceğine gölge düşürmektedir. 

Her türlü teçhizat ve derslik sahibi, “Kabin Memuru Temel Eğitimi”  almış öğretmenlerinin dahi hazır olmasına rağmen mevzuat yüzünden bu mesleğin eğitimini verecek üniversitenin öğrenime açılamaması sektördeki kalitenin artmasına ve kişilerin ömür boyu bu mesleği icra etmelerine engel oluyor. Farklı lisans eğitimi olan kabin memurları çoğu zaman meslekte kalıcı olmuyor, bir süre sonra eğitimini aldıkları mesleklere yöneliyorlar. Kimi zaman gençler, sempati duydukları mesleğin eğitimini almak için özel kabin memurluğu kurslarına başvuruda bulunuyorlar. Özel kurslar yalnızca ticari mantıkla yönetildiğinden ön elemesiz öğrenci alıyorlar, havayollarının kabin memuru kriterlerine uymayanlara da iş vaadinde bulunuyorlar.  Kursiyerler harcanan yüksek meblağların sonunda iş başvurusunda bulunduklarında ise hiçbir kursa gitmemiş adaylarla aynı elemelere ve aynı eğitimlere iştirak ediyorlar.

 Yıllardır Kabin Memurları’nın eğitimini havayolu şirketleri uzun vakit ve ödenek ayırarak vermekteler. Havayolunun kıdemli ve bilfiil uçuş görevini icra etmiş eğitmenleri tarafından verilen eğitimler sayesinde binlerce genç sıra dışı ancak son derece meşakkatli bir mesleğin sahibi oldular. Emeğin ve tecrübenin sonucu olarak açılan THY Uçuş Eğitim Merkezi profesyonelliği ve teknolojinin imkânlarını bir araya getirerek Best Crew (En iyi ekip) ya da Dream Crew(Rüya ekip) yetiştirmeyi hedefledi. Bu gün yurtiçi ve yurt dışından gelen birçok havayoluna eğitim veren, bilgin eğitimci kadrosuna sahip son derece donanımlı bir kurum olmayı başarmıştır.  

Yeni uçaklar, modern eğitim teçhizatları ve tecrübeli eğitmenler sahibi bir sivil havacılık sektörünün olması ülkemiz için gurur vericidir. Ancak sektörde etkin yer alan kabin ekipleri, zor ama önemli görevlerinin ne kadar bilincinde ve havacılık tecrübesinin hangi derecesindedirler? Bir işin eğitimini iyi düzeyde almak ile farkında olmak farklı olgulardır. Sektöre ait bir başka eksiklikte burada açığa çıkmaktadır.

Herkes kabin memurluğu mesleğine ilgi duyabilir ancak herkes bu mesleği layıkıyla icra edemez ya da emekliliğe kadar sürdüremez. Kabin memurluğu sıradan bir meslek değildir. Gecesi-gündüzü,  biyolojik saati olmayan; pratik düşünme, el becerisi, karar verme yetisi ve mesleki ustalık gerektiren bir iştir. Kabin memurları uçakta genel ya da acil her türlü problemi çözmek ile yükümlüdürler. Acil durumlarda ise soğukkanlılığını korumak ve sadece işinin gereğini yapmak üzere eğitilmişlerdir. Her an her şeyin olacağının bilinciyle teyakkuzda olmalı; yolcuyu ve uçağın hareketlerini tanımalı, manuelinde ne yazdığını bilmelidir…

Bir kabin memuru liderlik yetisine sahip değilse zamanı geldiğinde insiyatif sahibi ve lider bir kabin amiri olamaz. Oysa değişimi seçen ve değişimin parçası olan zihniyet, sivil havacılığın jenerasyonunu gençleştirmekle sivil havacılığın omurgası olan tecrübeyi zedelemektedir. Her boyu kilosu uyanın kabin memuru olduğu, her sırası gelenin kabin amiri olduğu, tecrübeli amirlerin en verimli olduğu yaşlarda emekli edildikleri, işinden ayrılan tecrübeli memur ya da amirlerin yaşları genç olmadığı için çoğu zaman sektörde iş bulamadıkları uygulama sivil havacılığa zarar vermektedir. Omurgası zedelenmiş bir havacılık bir süre sonra hastalık semptomları gösterir, omurgası kırılmış bir sivil havacılık yürüyemez…

Yakın gelecekte, sivil havacılık kanun tasarısı güncellenerek yürürlüğe girmeli, Kabin Memurluğu Meslek Yüksekokulu’nun önündeki bürokratik engeller kaldırılmalı, kısmen sırası gelene değil “Tecrübesi ve dimağı hazır amir” adaylarına öncelik verilmeli ve kabin memurlarının emeklilik yaş haddi gözden geçirilmelidir.  Ülkemiz havacılığı böyle yükselişe geçmişken, mesleki eğitimin önemini herkes kavradığında ve mesleki tecrübe değer kazandığında, sadece sivil havacılık değil ülkemiz de kazanacaktır…

 

 

Leave a Reply